ABD’de her yıl Şükran Günü‘nden sonraki ilk cuma günü yapılan indirimli alışveriş çılgınlığına “Kara Cuma” deniyor. 1932’den bu yana “Noel alışverişleri” sezonunun başlangıcı olarak da kabul edilen “Black Friday”, önce Amerika’da başladı, daha sonra Kanada ve İngiltere’ye ve ardından tüm dünyaya yayıldı.
1927’de Kaliforniya’da Coca Cola için “Noel Baba”yı konu alan bir kampanya yapılmıştı. Santa Claus, Nordik bir efsaneyle ilişkilendirilerek, Cola’nın reklam kampanyasının maskotu yapılmıştı. Derviş Nikola artık çocuklara hediye getiren bir ruhani değil, çocukların, gençlerin, ailelerinden ellerindeki paraları almak için piyasaya sürülmüş seküler bir tüketim ajanı idi.
Şimdi de “Noel Baba” Rum Ortodoks, Rus Ortodokslar, Katolikler, Protestanlar arasında paylaşılmaya çalışılıyor. Bu toprağın çocuğu, Hanif gelenekten gelen bir ruhani, herkesin kapmaya çalıştığı bir değer ama, biz bu işin farkında değiliz.
Neydi şu “Şükran günü”? Noel Çam’ı, Hz. İsa’nın üzerine ineceği çamdır aslında. Anlamı “Ey İsa bizim evimize misafir ol” anlamında bir davettir. Hz. İsa o eve gelse, ya evdekiler kaçar ya Hz. İsa onları kovalardı herhalde!?
“Şükran Günü”ne gelince, hani şu “Yılbaşı Hindisi” aslında bugünle ilgili. “Hindi” aynı zamanda “Turkey” demek. (Hindli ya da bir kümes hayvanının adı olarak) Yani Hristiyanlar arasında nasıl “Ay çöreği” yerken, çocuklarına “Hilali Parçala” esprisi yaparlarsa (Hatta “Hilali Parçala” adı ile Fransız kanallarından birinde bir çocuk programı vardı) Yani ”Hindi yemek”, “Türkleri yemek” anlamına gelir. Bu tür isimlendirmeler bizde de yapılır. Mesela “Frengi hastalığı”, cinsel yolla bulaşan “Fransız hastalığı” anlamına gelir.