Ne günlere kaldık.. Bir zamanlar Şah rejiminden kurtuldu diye İstanbul’da İran konsolosluğuna, Ankara’da İran büyükelçiliğine yürüyorduk tekbir sesleri ile. İranlı diplomatlar İslami toplantıların şeref konuğu idi.. Düşünsenize 28 Şubat’ta Sincan’daki Kudüs gecesinde sahnede Fadlallah’ın resmi vardı..
Bugün gençler yine İran elçiliğine, konsolosluğa yürüyorlar, yine dillerinde tekbir sesleri var.. Ama bu defa protesto etmek için..
Kum eski Kum değil. Tahran eski Tahran değil..
Bir yandan DAEŞ, öte yandan Esedçi Safevi Şiası!
Sünnileri Yezid görüp Esed’le kol kola giren bu adamlar kim?
Ya da sormak gerek. Bu Selefi olduklarını söyleyen bu adamlar kim, Sisi’ye itaat edip, Mursi’yi bagi ilan edenler..
Öte yandan; FETÖ’cüler, liderlerini ilah ve Rab edinip, halkın üzerine, Meclis’e Beştepe’ye, Genelkurmay’a, Emniyet’e ateş açanlar..
Ey Resul, ümmetin içinde fitne çıkartan, kadın, çocuk, yaşlı demeden insanları katleden, kadınların ırzına geçen bu zalimler topluluğunu sana şikâyet ediyoruz. Ve seni bu zalimlerden tenzih ediyoruz.
Ey Allah’ın arslanı, Aliyyül Mürteza! Kendilerini sana nisbet edip bu cinayetleri işleyenlerden seni tenzih ederiz.
Ey Humeyni, kendilerini sana nisbet edenler, senin davana, devrimine ihanet ettiler.