Dün kaldığımız yerden devam edelim. Ama bugün batının dünyayı yeniden dizayn etme fikrinin arkasında yatan şeytani düşünceyi analiz edelim.
Avatarlar, Humanoidlerin dünyasında aslında insana fazla yer yok.. Dünyayı, başka gezegenlerden canlıların işgalinden önce insanın ürettiği yapay zekalı robotların işgali kimilerine göre daha gerçekçi bir ihtimal. Milyarlarca insan işsiz kalacak. Bunun sebeb olduğu sorunlar dünyayı yaşanmaz bir yer haline getirecek. Açlık, salgın hastalıklar, terör ve savaş sonucu insanların büyük bir bölümü trajik bir şekilde dünyaya veda edecek.
O zaman acaba insanları kısırlaştırmak, doğum kontrolü çözüm olabilir mi? Ya da yeni teknolojik silahlarla insanları öldürmek! Nasıl olsa ölecekler, birbirilerini öldürecekler, daha fazla acı çekecekler (!?) ABD, Nagazaki ve Hiroşima’yı niçin bombaladı. Mantık şuydu: Savaş devam etseydi, daha fazla insan ölecekti, daha büyük bir trajedi yaşanacaktı. Japonya’ya atom bombası atılması bir trajediydi, ama bu daha büyük bir trajedinin önlenmesi için bir zorunluluktu(!?) Fitneyi önlemek için “kardeş katli” gibi bir akıl yürütme sözkonusu burada. Böylece ölümü gösterip hastalığa razı edecekler bizi!
Bu işin kökeninde Malthus var. Malthus’a da geleceğiz, ama önce biraz tarih:
Mîlâd’ın ilk döneminde dünya nüfusu 300 milyon civarındaymış. 1800’lü yıllarda 1 milyara, 1950’li yıllarda 2.5 milyara, 1987’de 5 milyara ulaştı. 650 yılında, yani bundan 367 yıl önce dünya nüfusu beş yüz milyonmuş. Bugün dünya nüfusu 7,5 milyar kişiyi buluyor. Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Verilere göre, 194 ülke içinde dünyanınen kalabalık ülkesi 1 milyar 366 milyon 630 bin kişinin yaşadığı Çin Halk Cumhuriyeti. 2. sırada Hindistan var ve dünyadaki beş ülke dünya nüfusunun yarısına sahip. Diğeri ABD, Endonezya ve Venezuela. Hindistan’ın nüfusu Çin’i geçecek. Zaten 100 yıl önceki Hindistan’ın nüfusu Çin’den fazla. Yani Hindistan’ın nüfusuna Pakistan ve Bangladeş’i de eklemek gerek. En hızlı nüfus artışı ise Afrika’da yaşanacak
Dünya nüfusu MÖ 4000’de; 5 milyon olarak tahmin ediliyor. MÖ 1000, yani Hz. İbrahim dönemi: 50 milyon, Hz. İsa dönemi 100 milyon, Hz. Muhammed öncesi MS 500’de 200 milyon, 1000 yılında 250 milyon, İstanbul’un fethedilmesinden hemen sonra 1500’de 350 milyon, 1800’de 900 milyon, Osmanlı’nın sonuna geldiğimizde, cumhuriyetin ilk yıllarında 1900’de 1.65 milyar.