Evet, biz “Sermayenin vicdanı” olacağız! Biz kapitalist değiliz. Yani “Paracı” değiliz. Yani her şey, parası olanlara göre, parası olanlar tarafından, parası olanlar için olmayacak!
Aslında belki bankadan önce parayı konuşmak gerek. “Kâğıt Para” Faust’ta, Goethe’nin dediği gibi “Şeytan’ın bir oyuncağı” mı? Aslında dolar işte tam da böyle bir para. Dolar, aynı zamanda kapitalizmin hisse senedi gibi bir şey. Dolar’dan sağlanan kâr kapitalizmle kâr ortaklığı gibidir. Hatta biraz uluslararası derin devletle çıkar ilişkisi kurmak gibi bir şeydir, zorunlu olmayan ticari faaliyetler dışında doları tercih etmek!
Artık gerçek para yok. Taşımak zor, güvenlik sorunu var ve ayarı bozuk bir para suiistimale açık.
Bugün sadece “Kaime” yok, “kaydi para”, sadece bir kayıttan ibaret, bilgisayarda bir seri numaradan ibaret para da var. Karşılıksız basılan paralar var, “Proje paraları” var.
21. yüzyıla gelirken bir de “plastik para” çıktı. Kredi kartları. Sonra, “Para ile para alınıp satılmaz” derken döviz borsası oluştu. Faiz/Enflasyon sarmalı içinde savrulup gitti ülke ekonomileri.
Mesela bir de “Rezerv para” var. “Kaydi para” deyince, mesela “Petro dolar” buna örnek, şeker, pirinç, bakır, nikel, altın, elmas hep bu para ile dönüyor. “Rezerv Para” Merkez bankalarında tutulan para, biraz altın, daha çok teminat olarak tutulan, dış ticaret ve ödemeler dengesi, bankalardaki döviz mevduat hesaplarının munzam karşılıkları genellikle dolar. Buna “Rezerv para” diyoruz. Mesela bugün Merkez Bankasının rezervi 120 milyar dolara yakın.