Irak, İmam-ı Azam’ın ülkesi. Beytül Hikme’nin merkezi, adalet şehri, Kerbela’nın yaşandığı hüzün yumağı, Hz. Adem’in, Hz. Nuh’un, Hz. Ali’nin mezarlarının bulunduğu yer.
“Suriye” “Asurların ülkesi” değil. Aslında Mezopotamya coğrafyası, tüm kadim medeniyetlerin beşiğidir. Bilad-ı Şam topraklarında bugün 5 devletçik bulunur: Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin ve Ürdün. Mısır, Irak ve Türkiye’nin bir bölümü de Bilad-ı Şam’dır aslında.
Anadolu’nun işgali, İzmir’den değil, Hatay’dan başladı. Filistin ve Lazkiye cephesi, Çanakkale’nin devamıdır aslında. Anadolu’nun, Bilad-ı Rum’un Kudüs-ü şerife, Medine-i Münevvere’ye ve Mekke-i Mükerreme’ye, Arap yarımadasına ve Afrika’ya açılan kapısıdır burası. Arz-ı Mev’ud’dur burası. 1. Kut’ul Ammare savaşındaki İngiliz bozgunu burada yaşandı.
Bugünkü Türkiye-Irak sınırı 5.6.1926’da Türkiye, Irak ve İngiltere arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendi. 2 gün sonra da mecliste onaylandı. Suriye sınırı, Hatay meselesi sebebi ile biraz daha uzun sürdü.
Ankara Antlaşma’nın 5. maddesinde tarafların, 1. maddede belirlenen sınır çizgisinin “kesinliğini ve bozulmazlığını kabul ederek bunu değiştirmeyi amaçlayan herhangi bir girişime geçmemeyi” kabul ettikleri belirtiliyordu. Antlaşma sınırlar konusunda “süresiz”di. İkinci bölüm ise 18 Temmuz 1936’da sona eriyordu ama Türkiye ile Irak, 8 Aralık 1936’daki “notalaşma” ile antlaşmanın bu süresini uzattılar. 1932’de Irak’taki İngiliz mandasının sona ermesiyle Türkiye-Irak arasında 1937 Sadabat Paktı imzalandı. Bu Pakt Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında daha çok da Türkiye’yi sınırlandırmak ve İtalya’nın yayılma politikasına karşı, BM kararlarına (Yani batının kararlarına) uyma taahhüdü ve karşılıklı barış ve işbirliği için yapılan bir anlaşmadır. Bu Pakt “Bağdat Paktı” (1955-1958) ile sona erdi. Bağdat Paktı daha sonra CENTO (Central Treaty Organization - Merkezi Antlaşma Teşkilatı) adını aldı. Bu arada 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 29 Mart 1946’da Irak ve Türkiye arasında Ankara’da bir antlaşma daha yapıldı. O antlaşmanın 1. maddesinde de “1926 Antlaşması ile belirlenmiş ve çizilmiş sınıra saygı gösterileceği” belirtildi.