İster çıkarın, ister çıkarmayın, 2025’de görürsünüz.
İnsansız araçlardan sonra Humanoidler daha şimdiden işyerlerinde dolaşmaya başladılar bile. Ekran yüzü olarak zaten varlar. Sesli cevap sistemlerinde avatarlarla konuşuyorsunuz. Asistanlık hizmetleri tamamen bu alana kayacak.
Şoförsüz otomobiller gelince bu kadar şoförü ne yapacağız!. Onları istihdam edeceğimiz alternatif alanlar ne olacak!.
Hangi parti olursa olsun, hepsi belediye kadrolarını doldurdu. Belediyeler kadro olarak obez. Peki şimdi ne yapmak gerek. Bunların bir kısmı zaten bankamatik. Yani işyerine uğradıkları da yok. Öte yandan; belediyelerin borçlarını ödeyecek paraları yok. Yarın maaş da ödeyemez duruma düşebilirler. O zaman işten çıkarmalar olacak.. Çıkarmasınlar, onlar öyle otursun belediye maaşlarını versin mi?
Peki, tamam, çıkarsın da, kimi çıkarsın? Bakın felaketi söyleyeyim. Bir belediyede 300 kadar işçi çıkarılıyor, başkanın köylüsü bir kişi bile yok. Başkansa köyünden gelen herkesi işe almış. Bir kısmı bankamatik.. Birileri işten çıkarılıp onların yerine, başkanın köylüleri, Milletvekili ya da Ankara’da yakını olanlara kimsenin dokunduğu yok. Zaten onlar imtiyazlı kadrolar.. İş bilmeyen bu adamları o makamlara getirirseniz, yarın onlar sizin emrinizi dinlemezler, kimin selamı ile o işe girdilerse onun emrini dinlerler.. Bir de yarın yönetim değişirse diye, “bal tutan parmağını yalar” misali, vakit geç olmadan, yarın aç ve açıkta kalmadan kesesini doldurmak isteyecektir.