14 Haziran 2015 Pazar günü bu başlıkla bir yazım çıkmıştı. Şimdi onu güncelleyerek, yeni bir seçimin arefesinde tekrar yayınlıyorum.
AK Parti’nin önce kendi içine bakması gerekiyor. Gençlik ve Kadın Kollarının hemen şimdiden harekete geçmesi gerekiyor. İzin almayı beklemeyin, ya da engellemeyin bu insanları, hareketsizlikten daha büyük bir hata yapmazlar herhalde. Eylül’de liseler, ekimde üniversiteler açılıyor, planlarınız hazır mı! AK Parti seçimde oy kaybetmedi, yeni oy kullanan 18 yaş ve üstü grubdan oy alamadı. Bunu görelim lütfen. Bu “X kuşağı”na verecek mesajınız var mı?
O günkü yazıma şöyle başlamıştım: “Size yardım gelip başarıya ulaştığınızda şükretmeniz ve size verilenlerden ikram etmeniz gerekmez mi idi. O gün güç sizin elinize geçince, her taraftan size koşup geldiler. Güç sizden gittiğinde onlar çevrenizden dağılıp gideceklerdir. Aslında onlar size değil, elinizde tuttuğunuz şeyler için çevrenizde dönüp dolaşıyorlardı. Yoksa siz onların size geldiklerini mi sandınız! Şimdi “içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım diye” düşünmenin zamanıdır.”
Evet, bu sonucu kimse beğenmedi. Millet kendi iradesi ile kendi başına çorap ördü. Kendi düşen ağlamaz. Onlara “tadın ellerinizle yaptığınız şeylerin karşılığını” denecek. Birilerinin son pişmanlığın fayda vermeyeceğini bilmesi gerekiyor. Bedel ödeyeceksiniz. Koalisyon görüşmeleri sırasında neler yaşandı biliyorsunuz. Ha bu olanlar AK Parti’ye ders olsun.
O gün yine şunları yazmıştım “Paralelciler, SP, BBP’liler mutlular mı şimdi bu sonuçtan.. Hani birilerine olan öfkeniz sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecek, işi ehline verecektiniz. “Ama onlar...” Evet onlar, birilerinin yanlışlığı bir başkasına yanlış yapma izni vermez ki, sonra ne farkınız kalır.. Bir şeyi ancak daha iyisi ile değiştirebilirsiniz. Akılsızca tecihlerle Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz sonra, örnekte görüldüğü gibi. AK Parti, iktidar yolunda mümkün olan özelliklere sahip bir parti olarak, tercih ettiklerinizin hangisinden daha kötü idi, söyler misiniz.. Neyse olan oldu.. Olanla ölene çare yok.