Akif, Safahat’ındaki “Hakkın Sesleri” bölümündeki “Hicri 4 Cemâziyelevvel 1331, Rumi 28 Mart 1329, Miladi 10 Nisan 1913” tarihinde kaleme aldığı “Karanlık gecenin nurlu sabahı” adı ile tanınan şiirine, (A’râf, 155)’teki ayetin, “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım...” şeklindeki mealiyle başlar.
O yıllar, Osmanlının yıkımını başlatan Çanakkale savaşı öncesi yıllardır. Yusuf Akçura’nın 1904’te Kahire’de “Türk” adlı gazetede kaleme aldığı bir makale var. Osmanlı Devleti bir yol ayırımındadır ve çıkış yolu aramaktadır. Akçura sözkonusu makalesinde, temel devlet politikası olarak Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük olmak üzere üç siyaseti kıyaslayarak tartışmaya açar.
Osmanlıda kalemiye, ilmiye, seyfiye zaman içinde İslamlaşmak, Muasırlaşmak ve Türkleşmek şekline dönüşür bu tartışma. Çanakkale savaşı sonrası 3 tarzı siyaset “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” şeklini alır ve Ziya Gökalp’in Balkan Savaşlarından sonra çeşitli gazete ve mecmualarda yayınladığı düşünce yazılarını bu isimle 1918’de kitaplaştırır. Daha sonra...