Birilerinin öfkesi ağzından taşıyor.. Birileri “Kasımpaşalı Tayyib” diye aşağılamaya çalışırken, birileri de işte tam da bu yüzden seviyor onu.. Onun şahsında, duruşunda, öfkesinde kendilerini buluyorlar.. Birilerinin ağzındaki aşağılama; ötekilerin, dışlanmışların gönlünde duaya, gurura dönüşüyor.
Sadece Kasımpaşalı olsa iyi, bir de İmam Hatipli. Onun cesareti birilerini korkutuyor, bunu kendilerine, kendi değerlerine karşı bir meydan okuma olarak görüyorlar.. Mesela beyaz Türkler öyle görüyor.. Onların gözünde Erdoğan, “dağdan gelip bağdakini kovan” adam rolünde. Bu, o Kızılay’a girmesi yasak, çarşaflı anaların, sakallı babaların, hani şu, memleket müdafaası için asker doğuracak, hizmetkârlık yapacak Anadolu insanının bir temsilcisi olarak haddini bilmesi gerekirken haddi aştı! Birilerinin öfkesi bundan.. Kimi kıskançlık histerisi yaşıyor, kimi korkuyor, kimi kendine ait bir şeyin elinden alındığını düşünüyor.. Kimine göre, kötü örnek oluyor.
İstanbul Belediye Başkanı olduğu sıralarda TURİNG’in sosyal tesisleri ile ilgili bir kriz yaşanmıştı hatırlarsanız. Erdoğan, sosyal tesisleri belediyeye istemiş, halka açacağını söylemişti. Beyaz Türkler ayağa kalkmıştı. İstanbul sosyetesi, Anadolu’dan gelen insanlarla nasıl aynı mekanda bulunacaktı.