Dert bir değil ki, katar katar!..
Bu mesele, sadece ABD ile Araplar arasında bir mesele değil. İşin içinde Fransa da var. Mesela Fas niye bu koalisyona katılmıyor ya da Eritre niye karşı cephede yer alıyor? Fransız faktörünü gözden kaçırmayalım.. Yani Total’in Katar’la doğalgaz anlaşmasını bir kenara not edin. Bu aynı zamanda bir petrol savaşı.. “Bir damla kan, bir damla petrol” hesabı..
Hem İngiltere’deki seçim sonuçlarından sonra işler daha da karışacak demektir.. Göreceksiniz Fransa Rusya’ya yaklaşacak. Almanya sesini yükseltecek.. Çünkü Almanya; ABD, İngiltere ve Fransa’nın operasyon üssü.
Almanya ve Japonya bu süreci bir başka açıdan kendileri için bir çıkış kapısı olarak görüyor..
ABD’nin hesabı açık ve net: Arap petrolüne el koyarak şu 19 trilyon dolar açığı kapatmak. Suud, Kuveyt, Katar, BAE, Irak ve İran petrolüne el koyacak. Böylece kendi sanayisi için enerji maliyetini bedavaya getirirken, Çin ve Hindistan’ı enerji maliyeti ile boğacak. Onları ucuz iş gücü olarak kullanmaya devam edecek..
Bakın, Katar düşerse, körfezde kimse kalmaz. BAE, ABD ve İngiltere’nin Ceziret’ül Arap’da en önemli Amerikan üssü, proje ortağı olma hayalini kuruyor gibi sanki. Sonuçta kimse kalmayacak. Suudi Arabistan 3’e, İran 5’e bölünebilir.. İran bölünürse, iki Azerbaycan birleşebilir. İran’ın Huzistan bölgesi Irak’la bütünleşebilir. Yani “İran Şiası” yerine “Arap Şiası” öne geçirilmek istenecektir. Barzani bağımsızlık ilan ederek, Birleşik Kürdistan’ın merkezi olma hayali kuruyor..