“Toplumsal cinsiyet”le başlayan, sonunda kimlik kartımızla alnımıza vurulan “GENDER” damgası var. Hiçbir siyasi ve bürokrat, bu utançtan bir cümle ile bile söz etmiyor. Bu cinayetin failleri ise aramızda ve susuyorlar. Ben bu sıfatı reddediyorum. Bu sıfat ancak bu haltı yiyene yakışan bir sapkınlığın adıdır. Sahi hayvanlar için ne olacak bu durum! Hayvanların cinsiyeti kendi kişisel tercihleri mi yoksa biyolojik mi? Artık hayvanlar da düşüneceğine göre, hayvanlarda da “cinsel deneyim, yönelim, tercih” sorunu olacak mı? Deneyim yaşı ne olmalı. Hadi “hayvancı”lar size bir dert daha. “Kendini tavuk sanan horoz ile horoz sanan tavuk sendromu”nu nasıl çözeceğiz? Bu hastalık, insanlardan hayvanlara geçecek gibi gözüküyor. Aslında bu sorun, Peker’in açıklamalarından daha tahripkar gerçekte. CoVID ve aşısı da öyle.
Kanunda cami avlusundaki güvercinleri unutmuşlar. Onları avlayan kedileri nasıl kontrol edeceğiz. İnsanları hayvanlara karşı sorumlu tutuyoruz, madem hayvanlar da artık dijital akla...