Kim ne yaparsa kendine yapar..
Herkes aklınca bir şeyler yapmaya çalışıyor.. Kimsenin Allah’ı hesaba kattığı yok..
Ölen, öldüren, yiyen, yediren, herkes imtihan oluyor.
Her ölen için, “ölüm meleği” tam zamanında gelmiştir.. İnsanın eceli, ömrünün kefilidir. Ecel gelmeden kim kimi öldürebilir ki, ecel gelmişse, kim kimi yaşatabilir ki! Ama o an geldiğinde o cinayete nefsini memur edenler yok mu vay onların haline.. Zulüm altında bağrını zalimlere siper edenlere ise selam olsun..
Kim son lokmasını yemeden gitmiş bu dünyadan, kim rızgından fazla bir pirinç tanesi yemiştir ki!
O ideolojik, politik, menfaata dayalı hırslar da ne oluyor, a canı çıkasıcalar.. Yedikçe yiyor, aldıkça alıyor, öldürdükçe öldürüyor, hep daha fazlasını istiyorsunuz.
İhtirasla istediğiniz her şey sizin imtihanınız olacaktır.. “Dua ile istenen bela”ya dönecektir o iş..
Haksız kazanıp haksız yiyenler yok mu, midelerini ateşle dolduruyorlar. Yedikçe Allah midelerini daha da genişletiyor, tatminsiz bir şekilde hoyratça yiyorlar, büyüttükleri sadece mideleri değil kendilerine yönelik gazabı da büyütüyorlar. Allah onların zenginliklerini artırarak mazlumların intikamını alıyor. Haksız kazançları ile şişen banka hesapları kadar büyük olacak cehennemleri. Onların duaları, kıldıkları namazlar, tuttukları oruçlar, hac ve umreleri de kabul olmayacak..