Bir kişinin paralelci olup olmadığını tam olarak anlamak her zaman mümkün olmayabilir..
Takiyeci ve kripto bir örgütle karşı karşıyayız ve daha kısa süre öncesine kadar bunlar her yerdeydiler ve herkesle yakın ve sıcak bir ilişki içindeydiler. Sağ-sol, Sünni-Alevi, Liberal-Milliyetçi farketmez. Dindar ya da seküler, dinsiz ya da başka dinden olabilir.. Milliyetçi, solcu olabildiği gibi PKK’lı da olabilir.. Hiçbir sabitesi yok.. Gülen’e küfredebilir ya da Allah’a yemin de edebilir.
Gülen biraz Oppus Dei’ye, biraz da, en azından metodik açıdan Tarsus’luSaul’e benzetilebilir. Ecevit de Gülenci’dir mesela, Turan Alkan da. Ali Bulaç ya da Nevval Sevindi farketmez.. “Mümkünlü”de her şey mümkün!
Şuna dikkat etmek gerek. Mesela stratejik bir öneme sahip herhangi bir kurumda, kuruluşta FETÖ’cülerin sayısı sanılandan 3 kat fazla olabilir.. Bilişim, finans, siyaset, medya, istihbarat, ordu alanlarına özel ilgileri olduğunu biliyoruz. Ama tek gerçek bu değil.. Bunların tamamına ByLock üzerinden de ulaşamazsınız.. Bu yapı birkaç halkadan oluşuyor. Onların da alt başlıkları var aslında kendi içlerinde. Ama özellikle öne çıkanlar, kripto elamanlar. Profesyoneller, sempatizanlar ve tehdit ve şantajla kontrol ettikleri isimler..