Bizde “Ne idüğü belirsiz” diye bir söz vardır. Bir de “Alamet-i Farika” diye bir şey. Şimdi moda kimliksizlik. Unisex. Kadın mı, erkek mi belli olmayacak.. Dışarıdan bakınca dinin, mezhebin, tarikatın, ırkın, cinsiyetin, ideolojin belli olmayacak..
Alamet-i Farika denilen şey, ayırt edici özelliğinizdi.. Solcuyu, ülkücüyü parkasından, bıyığından tanırdınız.. Başörtünüz ya da çarşafınızın rengi, şekli sizin kimliğiniz hakkında bilgi verebilirdi.
Bir Müslüman ya da Hristiyanı isminden hemen tanıyabilirsiniz, ama artık o da kalmadı..
Müslüman, Yahudi, Hristiyan, Hindu aynı şeyi yiyip içmez. Onu yemesinden, içmesinden tanırsınız..
Müslümanın günde 5 vakit namazı var. Kıyafetinden bellidir. Namaz kılış şeklinden mezhebini anlarsınız..
Biz, aslında parmak uçlarımız gibi farklıyız.. Üstünlük doğduğumuz ana baba, doğduğumuz toprak, zaman, derimizin rengi ya da cinsiyetimizle ilgili değil..
Önemli olan farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşayabilmek..