Bölgede henüz bir çözüm yok. Süreç hızlanıyor, sorun derinleşiyor ve yayılıyor.
Geri dönüş yok. Herkes “inceldiği yerden kopsun” havasında. Herkes zaman kazanmaya çalışıyor. Konjonktür son derece berbat. Amerika’da seçimler var. Avrupa’da kendi içinde görüş birliği yok. İslam dünyası tedirgin.
Hiç kimse Türkiye’yi karşısına almak istemiyor. Türkiye’nin çok fazla zayıflaması da kimsenin işine gelmiyor. Ötekilere kolay yem olacak bir Türkiye’yi kimse istemiyor. Ve yine kimse kendini Türkiye’den boşalacak yeri tek başına dolduracak çapta görmüyor.
PKK, İran, Paralel yapı bu süreci kendisi için bir fırsata döndürme gayretinde. İsrail ve Esed de aynı havada.
Bu arada kötü komşu da bizi kap kacak sahibi yapıyor. Türkiye bu süreçte daha hızlı ve dikkatli davranma konusunda titizlik gösteriyor.
Türkiye’yi bu süreçte köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, aslında akıllarından büyük öfkeleri ile acele edeyim derken her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Artvin Cerattepe maden işletmesi konusunu da yine yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Örgütler, muhalefet hemen hemen bu işi sahiplenerek iktidara karşı yeni bir Gezi olayı tezgahlamaya çalışıyorlar..
Ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı. Birtakım saf çevreci dışındakiler, hayvan haklarını savunmak için kürk defilesi yapar gibi çıkıyorlar ortaya..