Erdoğan’ın Moskova ziyareti, zamanlaması ve yapılan açıklamalar birçok yönden önemli idi. Belli konularda karar verilmişti ve geri dönüşü yoktu. Bu ziyaret, bir kararlılık gösterisi idi aslında.
Peki kime karşı? Adres belli. ABD ve AB ülkeleri.. Peki bu kararlılık ve cesaret gösterisine ne gerek vardı? Bir yandan Brexit var, öte yandan İsrail’de seçim sonrası yeni senaryolar.. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar var.
Bakın uyarıyorum, birileri AK Parti’yi bırakıp Erdoğan’ı hedefe oturtacaklar. Erdoğan, ailesi, Erdoğan’ın şemsiyesi altına sıkışmaya çalışan politikacı, işadamları, bürokratlar, yakın çevresini hedef alacaklar. Bu komplonun arkasında Gezi bileşenleri var. Yeni bir siyasi süreç ve yeni bir oluşum için birileri kolları sıvamış gözüküyor. Aslında bu çevrelerin hedefinde Kılıçdaroğlu da var Bahçeli de, Akşener de.. İmamoğlu sadece AK Parti’ye karşı bir siyasi aktör değil, CHP’deki yeni liderlik arayışının da aktörlerinden biri olacak.
Türkiye’ye karşı bu konuda harekete geçenlerin kim olduklarını görmek isterseniz, Libya’ya bakın, Sudan’a, İran’a bakın.
13 Nisan’da gazetelerde bir haber vardı: Rusya’nın Sibirya bölgesinde bulunan Tümen şehrinde, Rusya Ulusal Terörle Mücadele Komitesi birimleri öncülüğünde operasyon düzenlendi.