Laik AB, kendi “Hristiyan”lığını öne sürerek bizim “Müslüman” kimliğimize karşı çıkıyor.. Hani o demokrasiniz, o hoşgörü kültürünüz, çoğulculuğunuz, katılımcılığınıza ne oldu ya hu!.. Çıkarlarınız sözkonusu olduğunda hepsini helvadan put yapıp yiyordunuz değil mi? Afiyet olsun.. Ya da bunlar makyaj malzemesi idi değil mi? Loreal, Maybelline, Deborah gibi bir şey yani. Şeffaflık deyince içini, gösteren kıyafetleri anlamalıyız.. “Maskara”lık bir şey mi idi sizin için o insan hakları, hukuk devleti filan dediğiniz şey.. Ya da kendinizi maskeli baloda mı sandınız. Bizi AB’ye alıp aklınızca Hristiyanlaştıracaktınız öyle mi, Çağdaşlaştıracaktınız, Batılılaştıracaktınız..
1960’larda işçi alırken, sağlıklı, okumamış olanları Anadolu’nun bozkırlarından toplayıp, Paris, Londra, Berlin, Roma’nın metrolarına fırlatacaktınız. Onları dönüştürüp, servet sahibi yaptıktan sonra onların çocuklarını tekrar Türkiye’ye gönderip bizi dönüştürme hayalleriniz vardı değil mi? Ama olmadı işte.
Harfimizi değiştirerek bizi tarihimiz, kültürümüz, geleneğimizden koparacağınızı sandınız, laikçi uygulamalarla dinle aramıza mesafe koyacağınızı düşündünüz, kıyafetimizi değiştirerek bizi kendinize benzettiniz, zaman, mekan algımızı değiştirmeye çalıştınız, nisbeten başarılı da oldunuz. Ama işte buraya kadar..