Son haberi biliyorsunuz: “Son dönemde yaşanan protestolarla dünya basınının gündeminden düşmeyen Venezuela ile ilgili çok çarpıcı bir açıklama geldi. CIA Direktörü Pompeo, ABD’nin Venezuela hükümetini devirmek üzere çalıştığını itiraf etti. Pompeo, konuya ilişkin açıklamasında CIA’nin bölgedeki kanlı müdahalelerine atıfta bulunarak dalga da geçti.”
İnternetten Nicolás Maduro’nun ABD’yi kızdıran konuşmasını bulup bir dinleyin.. Maduro darbe imasına karşı 15 Temmuz’a gönderme yaparak buna kalkışanların sonucuna katlanmak zorunda kalacağını söyledi.
Hawking diyor ki, “Uzaylılardan mesaj alırsanız cevap vermeyin. Onlar uzayda hareket edebilen varlıklar. Bilim ve teknoloji konusunda bizden daha ileriler. Bize barışçı davranmayacaklar. Beyaz adam Kızılderililerle tanışınca ne oldu hatırlayın. Aynı durumla karşılaşmak istemiyorsanız cevap vermeyin.”
Kendisi gibi düşünüyor ötekileri.. “Ben yaptım, bana da yaparlar korkusu” var. Bu korku bugün bizim için de geçerli. İşte “İslamofobi”nin arkasındaki şuuraltı bu.. “Onlar bizim yaptığımız gibi bize davranırlarsa bu bizim sonumuz olur”. “Medeniyetlerarası çatışma”, “tarihin sonu”, “kıyamet” “Siyasal İslam”, “şeriat”, “irtica”, “cihad” derken hep bu şekilde düşünüyorlar.
Ortada bastırılan bir darbe girişimi var. 15 Temmuz’da yapılan bu saldırı bir AB’ye aday üyesine, bir NATO üyesi ülkeye yapılmıştır. Peki, AB ve NATO üyesi ülkeler bu olayın üzerine gitme, soruşturma açma konusunda, yasama, yürütme ve yargıdan bir adım atıldı mı?
En azından bize yansıyan bir durum yok. Ama herkes biliyor ki; bu darbe girişiminde Türkiye’deki, Avrupa’daki, Kıbrıs’taki ve Akdeniz’deki NATO unsurları kullanıldı. NATO’da görevli FETÖ’cülerin himaye edildiklerini de biliyoruz. Türkiye’den kaçan FETÖ’cülerin, PKK’lılar, PYD’liler, DHKP-C’liler gibi himaye ve destek gördüklerini de biliyoruz.