Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim..
“Ben ‘mütrefin’lerden değilim.. ‘Tekasur’ suresinin verdiği mesajın farkındayım” diyebiliyor muyuz. “Ben Allah’ın takdirinden razıyım, O’nun da benden razı olmasıdır dileğim” diyelim.
Ben bilirim ki, O beni, mallarım, canlarım, sevdiklerimle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek. O, beni sabreden, şükreden, direnenlerden bulacak..
Sonuçta “arzı ihlas ettiğim dergah bir”, günahlarım olsa bile “Bir nefes ayrılmadım tevhidden Allah bir”. Bu anlayışta olalım. Bakın, “bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah bize hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir..”
Şunu da bir kenara not edelim, kimse ecelinden fazla ya da az yaşamayacak, kimse rızgından az ya da fazla yemeyecek, kimse kimsenin kaderini değiştirmeyecek..
O zaman siyasilerin seçim dilleri ne oluyor. Kaderimizi değiştiriyorlar, rızgımızı artırıyorlar. “Şöyle olmasaydı böyle olmazdı” diyorlar. Yok ya! Sahi, “babam kız olsaydı ben kim olurdum!?.”