Bana ne’cilik, “Amaaan canım” diye söze başlamak. “Ben kendi işime bakarım, başkası beni ilgilendirmez” diye düşünmek. “Her koyun kendi bacağından asılır” demek aynı şey. Çıkarı dışında hiçbir şeyi önemsememek..
Evet, doğru “her koyun kendi bacağından asılır“ ama o insanlar için söylenmiş bir söz değil. İnsan bilir ki, “haksızlıklar karşısında susmak, dilsiz şeytan olmak” demektir. Sadece yaptıklarımızdan değil yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz. Bir insana yöneltilen bir tehdit bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir. Adil şahitler olacağız, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana, zalimlere karşı olacağız. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa. Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere hatırlatıyorum; işi ehline vereceksiniz. Ehliyet ve liyakat esas olacak.
Size Kanuni zamanından bir öğüt aktaracağım. O 1494’de doğdu ve 1566’da vefat etti. 1520’de tahta çıktı. Yani Fetih’ten 41 sene sonra doğdu, 67 sene sonra da vefat etti.
Osmanlı devletinin kurucu Osman Gazi 1258’de doğdu, 1326’da vefat etti. Babasının yerine aşiretinin başına geçişi 1281. 1281’den 1453’e 172 yıl beylikler dönemi olarak geçti. 1453’den 1520’ye, Kanuni dönemine kadar geçiş dönemidir. Fatih (1432-1481)’den sonra 2. Beyazıd (1447-1412) geldi. 31 yıl iktidarda kaldıktan sonra 1. Selim olarak da bilinen Yavuz Sultan Selim (1512-1520) geldi ve 8 yıl işbaşında kaldı. Bu dönem beylikten devlete geçiş dönemidir. 1453’ten 1566’ya kadar 213 yıl yükselme dönemidir.
Aslında Kanuni döneminde 1. Viyana Kuşatması ile Duraklama dönemine girilir. (27 Eylül-16 Ekim 1529). Asıl büyük kırılma, Lale Devri ile başladı. Osmanlı tarihinde 1718-1730 yılları arasında geçen süreye Lale Devri denir. Padişah Sultan 3. Ahmet ve özellikle onun Sadrazamı Nevşehirli Damad İbrahim Paşa bu dönemin sorumlusudur. Yani duraklama, gerileme, çöküş durup dururken olmuyor.