Aslında Hristiyan dünyası yeni yıl konusunda görüş birliği içinde değil. Gregoryen takvim aturel değil anlayacağınız. Hz. İsa’nın doğum gününü bu takvime göre tam hesaplamak mümkün değil. Biz günümüzü güneşe, ay ve yılımızı ay’a göre hesaplarız. Yıl, ay’ların toplamıdır. Kameri ve Şemsi takvimin her ikisi de bizim için muhteremdir ama tabii ki hangisini nerede kullanacağınızı bilirseniz. Kemalistler takvim “devrimi” ile doğru, dini, geleneksel olanı yasaklayıp, Vatikan’ın Gregoryen takvimini mecbur tuttu.
Ay ve güneş, Allah’ın iki ayetidir bizim için.. Bizde yeni gün gece 24.00’de değil, gün batımı ile başlar mesela. Gün bitince yeni gün başlar. Bir de bizim alaturka zamanımız vardı. Keşke Beştepe Camii’nde “ezani saat” dediğimiz alaturka saatimiz de sanal alemde çalışmaya başlasa. “Alaturka” dedim değil mi, kendi geçmişimizi bile Fransızca tanımlıyoruz. Doğrusu ne? Sadece saat. Ötekiler alafranga. Bizimki sadece saat. Saatin sıfır noktası ise 20. yy ortalarına kadar Ayasofya. Grewinch-GMT değil. Sıfır noktasını kim nasıl çaldı ve Ankara bu gaspa nasıl sessiz kaldı ve kendi çocuklarına kendi kültür mirasını değil de batının gaspını dayattı?