23 Haziran’da oylanacak olan sadece İngiltere’nin AB’de kalıp kalmayacağı değil, AB’nin geleceğidir.
Zaten İngiltere AB konusunda hep kenarda durdu. Hâlâ para birliğine ve vize birliğine dahil değil.
İngiltere birlikten ayrılırsa ne olacak? O da ayrı bir muamma aslında. Ne yapacak, nereye gidecek. Ya da şöyle düşünmek mümkün, İngiltere kendi içinde büyük bir birlik aslında.. Bu açıdan bakınca Yunanistan’la, Bulgaristan’la AB’de ne işi var..
AB’den Almanya’yı çık, geriye ne kalır.. Almanya da İngiltere, Fransa ve ABD’nin işgali altında değil mi zaten.. Almanya’sız bir Avrupa’dan geri ne kalır ki.
İngiliz hükümeti, umutsuz da olsa referanduma kadar çabasını gösterecek. İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, AB’den ayrılığı destekleyen bazı İngiliz siyasetçilere öfkeli. İngiltere Başbakanı David Cameron’a bir mektup göndererek, İngiliz hükümetinin Türkiye’nin AB üyeliğini veto etmesini isteyen bu çevreler, mektuplarında; “Türkiye’nin AB üyelik sürecinin hızla devam ettiğini” yazmışlardı. Hammond da bunlara cevap verdi ve dedi ki: “Türkiye’nin AB ile müzakerelerinin hızlandığını yazmak, acınacak bir cahillik ya da bilerek yapılmış bir aldatmacadır.” Ve devam etti: “Türkiye’nin 28 üyeli birliğe yakın bir gelecekte katılımının öngörülmediğini” söyledi.
İngiltere’de bir hafta sonra dananın kuyruğu kopacak.. Anketlere göre son bir aylık ortalama değerlere göre AB’den ayrılmak isteyenlerin oyu %52-53 bandında. Evet diyenler %47-48 seviyesinde.
“Ipsos MORI” isimli kamuoyu şirketinin bir ay önce yaptığı ankette ise ülkelerinin AB’den çıkmasını isteyenlerin oranı %37 düzeyindeydi. Yani değişimin yönü, AB’den çıkmak isteyenlerden yana..
Eğer İngiltere AB’de kalacaksa bile, ayrılıkçı kanat, bu kez de İngiltere’nin Türkiye’nin AB üyeliğini veto etmesini isteyecekler..