Ölüm bu nesil için ilk defa bu kadar yakın ve sürekli bir “korku” haline geldi. Sadece kişinin ölümü değil, ölüm “bulaşıcı bir hastalık” gibi de algılanıyor. Dahası topyekûn kitlesel bir ölüm, inancı olmayanlar için bir yok oluş. Bu, insanların “ağzının tadını kaçıran” bir durum.
Müminler için ölüm ne bir yok oluş, ne de korkulacak bir şey. Baştan belli, sayılı nefeslerimiz var. Hayat dediğiniz şey ölüme doğru yolculuktu. Sanıldığı gibi “nefes alıp vererek” yaşamaz insan, nefes alıp verdikçe ölür! O bedenin canı ile ilgili bir durumdur. Ölüm “asude bir bahar ülkesidir” mü’min yürekler için. “Dünya...