Mecelle kuralı: “Def-i mazarrat celbi menafiden evladır”. Bir zarardan kurtulmak, menfaat hayalinden önce gelir. Eldeki bir kuş, daldaki 3 kuştan daha iyidir. Hele eldeki kuşu biliyorsanız, ötekilerinin ne idüğü belirsiz ise.
Başkanlık seçiminde iki kutup var. Kutuplardan birinde Tayyip Erdoğan, ötekinde Muharrem İnce var. Biri AK Parti’nin, diğeri CHP’nin adayı.
Erdoğan daha önce % 50’yi aşarak geldi. İnce kendi partisinin delegesinden bile geçer oy alamadı.
Darbe dönemleri hariç, CHP kadroları hiçbir zaman tek parti dışında tek başına iktidar olamadı. Bugün de olacak değil.
Tabi CHP yalnız değil. Her ne kadar HDP, İyi Parti ve SP kendi adaylarını çıkartsa da, eğer seçim 2. tura kalacak olursa, Erdoğan karşısında hepsi birlik olacak. Tek hayalleri bu. Yani AK Partinin adayı Erdoğan tek başına hepsine karşı yeterli bir ağırlığa sahip. Yani Millet İttifakı bir “Yamalı bohça koalisyonu” görünümünde. Kendi içlerinde kan uyuşmazlığı var. İlkesel birliktelikleri yok, “korku” ve “düşmanlık” temelinde bir birlik söz konusu.. Yoksa taban olarak ne CHP, ne HDP, ne SP, ne de İyi Parti tabanları bir araya gelebilir..
Daha önce yazdım, 15 Temmuz’un rövanşını alma hayali kuranlar İyi Parti’ye, Meral Akşener’e oy versinler. Bunun anlamı, Fetullah Gülen gelsin, kaldığı yerden işine devam etsin, AK Parti içindeki AKP’lilerin yeniden inisiyatif kazanması anlamına geliyor bu tercih. Herkes biliyor ki, FETÖ MHP’yi ele geçirmek istedi. Bu olmayınca birkaç denemeden sonra İyi Parti’de karar kılındı. Meral Akşener, 15 Temmuz öncesi Başbakan olma hayalleri kuruyordu. Yurtta Sulh Hareketi ile aslında olacaklar ile ilgili ilk işaret fişeğini ateşlemişti.