Şu “yakışıklı Amerikalı” William Jake Raak’a takıldı aklım. Bunu araştırmak gerek. Belki o kod adıdır. Böyle bir kişinin gerçekten varolup olmadığını öğrenmek zor olmasa gerek. Niye geldi ve şimdi nerede, ne yapıyor? 9 kişiymişler, 7’si yaralanmış. Türkiye çok güzel, insanlar çok iyi, işler yoluna girince tekrar gelecek.. Giderken öyle diyordu. Çok rahat ve tebessüm ederek ve birilerine “görev tamam” der gibi selamlayarak!? Bir terör saldırısından kurtulan bir adam hali var mı?
Olay yerinden ayrılırken ambulansın kapısında “bilmiyorum, tek kişi gördüm. Ateş edip saklanıyorlardı” gibi bir laf ediyor. “AK-47 vardı elinde” diyor. O şartlarda silahı tanıyor.. “Ateş eden bir kişi” görmüş, ama ifadesinden başkalarının da olduğu anlaşılıyor.. Adam “Küçük bir kasabada küçük bir işletme sahibi” gibi görünüyor ama eski bir deniz piyadesi. Dahası var, adamın asıl işi Pennsylvania’da askeri malzeme üreten bir firmanın yönetim kurulu başkanı. Penn State Üni. Mezunu. Başındaki şapka ABD kara kuvvetlerinin istihbarat toplayan merkezin markasını taşıyor. Örgütün adı “National Ground Intelligence Center” iyi mi?
Desenize çetenin elebaşını kendi ellerimizle gönderdik ABD’ye..
Sahi Amerikan konsolosluğunun uyarısını tekrar hatırlayalım. “Turistlerin gittiği restoran” yerine Reina diye de yazsalardı bari! Reina’nın sahibi de dil sürçmesi ile sehven doğruyu söylemiş olamaz mı?
Sahi bu Jacop hangi isimle rezervasyon yaptırmış ve kaç kişilik. Ve onlar kimler. Mekana kimlerle geliyor ve eğleniyorlar. Güvenlik kamerasında yok mu bu görüntüler.
Raak, sakal ve imaj olarak aslında Araplara benzemiyor da değil.. Belki kendi aralarında Yakup falan diye de dalga geçiyorlardır. “Raak’a rakı getir” filan!