Öfke ile kalkan zararla oturur. Aşk ve öfke aklı zail eder.. FETÖ’cüler aşklarını kontrol edemediler, bizimkiler öfkelerini kontrol etmeliler.. Bir topluluğa olan öfkemizin bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerek.
FETÖ’cüler bir yandan bu işi sulandırmaya, öte yandan halkı kışkırtmaya çalışıyor. Sürekli dedikodu yayıyorlar..
Bunu önlemenin en emin yolu, hem süreci sabote eden ve hem de bu konuda toplumu kışkırtmaya çalışan, yalan haber yayınlardır.
Sürecin sağlıklı işletilmesi açısından bu işin önündeki en önemli tehdit, bir takım siyasilerin, hatırlı kişilerin eş-dost, akrabaları kurtarmak için araya girmeleridir..
Kibriti gözümüze çok yaklaştırınca arkasında bir ormanı kaybetmek mümkün. Bir örgütü öne çıkartınca, o örgütten boşalan yeri işgal etmek için fırsat kollayan paralelin paraleli yapılara da dikkat etmek gerek. Yani bu süreçte boşalan kadrolara sıçramak isteyen fırsatçılara fırsat vermemek gerek..
Görevden alınan, göreve gelmek isteyenlerin, namazı-niyazından önce, bir yerden geliyor olması ya da bir yerlere yakınlığından önce ehliyet ve liyakatine bakmak gerek.. Güvenilirlik açısından referans adresleri önemli olabilir, ama önce ehliyet ve liyakat, bazen cahiller ve ahmaklar hainlerden daha tehlikeli olabilir.. “Cahil dost, akıllı düşmandan daha tehlikelidir” diye boşuna dememişler.. Zaten, değil mi ki, “Allah cahil ve zalimlere yardım etmez” Allah’ın yardım etmediklerinden kim yardım umud edebilir.
Muhteris adamlara dikkat. Yaltaklananlara dikkat. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyen adamlara dikkat. Araya çok fazla aracı koyanlara da, o aracılara da dikkat..
Endişeye gerek yok. Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allahımız var. La Galibe illallah! Eğer onun rızasının peşindeyseniz korku yok. Mahzun olmayacaksınız.