Seçime doğru giderken; aile, ahlaksızlık, uyuşturucu, yolsuzluk ve gençlik konuları tartışılıyor.
Hepsi de savcılıkları ilgilendiren konular. Ama ne siyasiler, ne iddiaların muhatapları ne de savcılardan ses yok.
İddialar ortada. Müddei iddiasını isbatla mükellef. Tamam doğru, zaten iddia sahipleri susmuyorlar ki. Tamam bunlar da doğru olmayabilir. Kurgulanmış olabilir. Bunu Ergenekon davasında görmedik mi?
Peki bu tartışmaya son noktayı kim koyacak?
Trollerle bunlara cevap vermek mümkün değil.
Karşı söylemlerle bunların üstesinden gelmek mümkün değil.
Hele birilerinin, “bak siz de bunları yapmadınız mı” diye geçmişte yapılan yanlışlar ve bugüne dönük “biz şu hizmetleri yaptık” gibi bir savunma da işe yaramıyor.
Biri bir kitap yazıyor, anında o konuda on tane YouTube videosu yayınlanıyor. Biri bir Twit dizisi yayınlıyor, bir başkası onun videosunu yayınlıyor. Bu yurt içinden ve yurt dışından anında sosyal media’da viral hale getiriliyor.
Dikkat ederseniz, muhalifler de bu iddiaları dinlendirirken, bir yandan da, yerli ya da yabancı istihbarat örgütleri de bu süreçte yer almış olmalı ki, süreçle ilgili aktüel bilgiler de servis ediliyor. Yeni yeni iddialar servis edilerek bu konular aylarca gündemde tutulabiliyor.
Seçime doğru bu konuda bir yandan yeni iddialar servis edilirken, bir yandan da eski defterlerin karıştırılacağı anlaşılıyor.
Bana kalırsa servis edilen iddialar, çok küçük bir kısım. Aba altında sopa gösteriliyor da olabilir.
Bu yöntemle adaylar belli olduktan sonra, bütün adaylar aslında sosyal medianın tarassutu, tehdit ve gözetimi altında olacak. Kasetler daha çok kamuoyunu etkilemek açısından sosyal siyaset, sosyal psikoloji açısından önemli.
Asıl yolsuzluk, rüşvet, torpil, karanlık-kayıt dışı para ilişkileri, uyuşturucu, mafyöz ilişkiler önemli.
Sosyal ağdaki iddialar ve iddia sahipleri taranmalı. O iddiaların sahiplerinden ve irtibatlı kişi ya da kuruluşlardan, iddialarla ilgili bilgi ve belgeler istenmeli.
Bakın def-i mazarrat, celbi menafiden evladır. Bakın haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder. Bakın batılın tasviri saf zihinleri idlal eder.
Söylenti kargaşanın ikiz kardeşidir. Söylenti olan yerde iftira, yalan, gıybet, dedikodu, iftira gibi toplumu ifsad eden her türlü ahlaksızlık hayat bulur.