Geçen gün yazdım, yine yazıyorum.. Yazımın sonunda bir de, farklı bir şekilde ayrıca % 1’lik baraj önerisi var.
Bazı parti liderlerinin kendi partileri ile ilgili seçim tahminleri büyük ölçüde ham bir hayal veya da kaba, ucuz bir aldatmaca..
Tamam, toplamda % 10 artı/eksi hata payı olsun, kabul edelim.. % 50 demişse % 45 ile % 55 arası bir oy almayı umut ediyorlar diyelim.. Ha diyelim % 40-60 arası olsun..
Hadi ufak partilere bir jest yapalım. % 1 oyu alan partinin barajı aşma hayalini bir kenara bırakalım da, % 10 marj da onlara az gelir. Seçim sonuçlarını “% 1.1 hayal ediyorum” diyemeyeceğine göre, alt sınırda artı-eksi % 1 diyelim. Yani kendilerini iki katı görebilsinler.. Başkalarını da % 100 üzerinden % 20 eksik görsünler..
Tabi bu hesap da onları kesmez.. Seçime 20 Parti giriyor.. Barajı aşmayacaksa niye giriyor. Hepsi barajı aşacak olsa % 200’den fazla oy gerek. Yarısı bunların ya yalancı, ya hayalci..
AK Parti, CHP ve MHP’nin baraj sorunu yok.. BDP şüpheli.. Hatta imkansıza yakın zor, bu ekip ve bu söylemle.. Geriye kaldı 16 parti. Çoğunun meydanlarda kendi il ve ilçe örgütü penceresinden sarkıttığı bayrağından başka meydanlara yansıyan bir işareti yok. Seçim büroları da yok. Zaten bunların bu kadar parti teşkilatının kirasının, giderlerinin kim tarafından neden ve nasıl karşılandığı da belli değil.. Kendi teşkilatlarını yönetemeyen, ayağa kaldıramayanların, Türkiye’yi kurtarmaktan sözetmesi, herkese bol keseden vaadler dağıtmaları da ilginç değil mi?