Solcular genelde, ya kendi dışındakileri eleştirirler, ya da, başkalarını eleştirmedikleri zaman kendi arkadaşlarını eleştirirler. Hep eleştirirler.. Devrimcilikleri hiç bitmez, hep devirirler.. Ama kendilerinden birini eleştirirken, eleştirdikleri kişinin adından önce “Sevgili” diye başlarlar.
Ben solcu değilim. Solcu değilseniz sağcı’sınız demek de doğru değil, çünkü bu “iki”den birini seçmek zorunda değilsiniz. Ben sağcı da değilim. Ha, o zaman “futbolcu”sun. Gençliğimde öyle idi, biri sağcı da değil, solcu da değilse, “futbolcu”dur.
Mumcu ile bir panelde idik, birileri aradan bağırdı, “Aşırı sağa da, aşırı sola da karşıyız.” Mumcu solcu, ben de sağcı olmuş oluyorum onun gözünde! Mumcu mikrofonu aldı, “ben de aşırı ortaya karşıyım” dedi.! Ne günlerdi. “Aşırı orta” nasıl olunur, yüzde kaç sağ, yüzde kaç sol katmak gerek! Biraz Marks, biraz Adam Simith, biraz Milliyetçilik, biraz maneviyat, biraz minare gölgesi, biraz davul tozu..