Her kafadan bir ses: İktidar çevreleri İsrail’e özür diletildiğini söylüyor, muhalefet, İsrail’e taviz verildiğini ileri sürüyor..
Konu Türkiye ile İsrail hükümetleri arasında imiş gibi gözükse de, konuGazze ve İHH ile ilgili aynı zamanda.. Orada yaşayanların meşru sözcüsü, temsilcisi ne diyor ona bakmak gerek.. Olayın merkezinde Gazze var.Meş’al ne diyor, önce buna bakmak gerek. Gazze’de su yok, elektrik yok, ekmek yok. İlaç yok, su yok..
Öte yandan; Filistin’in kalbi Kudüs. Orada Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah’a kulak vermek gerek.. Bekâra karı boşamak kolay. Masa başında hüküm vermek de. Mesela Mavi Marmara konusunda önce İHH’yı ve şehid ailelerini dinlemek, onlara kulak vermek gerek..
Ortada bir ittifak söz konusu. Her iki tarafın talepleri söz konusu. O zaman uzlaşmak için her iki tarafın hem taviz vermesi hem de bazı kazanımlar elde etmesi gerek..
Doğru tesbit şudur. Bir ittifakta iki taraf da kazançlı çıkar, iki taraf da taviz verir. Herkesi birbirinin aldığı ile değil, kendi elde ettikleri ile bu anlaşmayı değerlendirecektir.
Her iki hükümet açısında da bu anlaşmada önemli kazanımlar elde edilmiştir. Türkiye burada konuyu sadece kendi çıkarları açısından değil, Filistin, Gazze ve Kudüs politikası açısından değerlendirmiş, bunu yaparken de yerel ve bölgesel aktörlerle konuyu müzakere etmiştir..