Herkes koalisyonun kimle kurulacağını, eğer kurulamazsa ne olacağını, seçimlerin yenilenmesi halinde sonucun ne olacağını merak ediyor..
Koalisyon kurulacaksa hangi bakanlıklar verilecek, kimler bakan olacak, bu ortaklık ne kadar sürecek her yerde bu konuşuluyor.
Bürokrasi bu belirsizlik karşısında tedirgin. Kimi işadamları da öyle..
Aslında bütün bu gelişmeler ortasında tek bir gerçek var, imtihan oluyoruz!
Bakıyorum, soruyorum bazı bürokratlar şimdi tedirgindirler. Göz ucu ile sağa sola bakıp, gelişmeleri izliyorlardır. Bağlı oldukları bakanlık kime gidecek, kim bakan olacak? Birileri ona göre vaziyet alıyordur. Bakanlık hayali kuranlar da aynı şekilde güya akıllarına göre bir ekip kuruyorlardır. Bu işler hep böyle oluyor. Mesela bakan olmayı hayal eden kişi, hayali kadrolar yerine, varolanlar içinde bizim adamlar kimler diye bakmadan önce, kim işinin ehli, kim değil; kim dürüst, kim değil onu soruştursa. Ama kafa şu; ben güzele güzel demem güzel benden olmayınca. Peki işi ehline vermek, sözü dinleyip doğrusunu kabul etmek, yanlışına karşı çıkmaya ne oldu. Hani işe bakıp doğrusuna sahip çıkacak, yanlışına karşı çıkacaktık.