Turgut Özal öyle demişti; “siyaset kanlı bir meslektir”. Siyasetçinin bir elinde kılıç, öteki elinde zeytin dalı vardır. Adaleti sağlamak istiyorsanız, bir elinizde terazi, ötekinde kılıç tutacaksınız.
Gelenekte “Siyaset etmek”, adam öldürmek demektir. “Siyaset gömleği” idam gömleğidir. “Siyaset meydanı” idam cezalarının uygulandığı yerdir. “Siyasetgah” darağacıdır. Siyasetçinin bir eli kan, bir eli gül kokar. O kan kimin kanı, o gül mü esans mı ya da hangi bahçeden nasıl toplanmıştır ona da bakmak gerek.
Biliyorsunuz, ABD ile İngiltere kanka idi, Trump sonrası “iç savaş” günlerine geri döndüler. Biliyorsunuz Almanya ABD’nin işgali altında hâlâ, ama Trump artık Merkel’in elini bile sıkmıyor.
İngiltere ile Rusya’nın arası da gayet iyiydi. Bir anda ne oldu ise oldu ve bir kriz patladı.. Teresa May Çin’e gitti, ABD’de, Rus’ların başkanlık seçimlerini internet üzerinden maniple ettiğine dair soruşturma derinleştikçe derinleşiyor.
İngiltere’nin Hindistan’dan Avustralya’ya uzanan eski bir senaryosu var, ama şimdilik Hindistan’ın adı pek telaffuz edilmiyor. Batılı “siyaset” adamları şimdi yeniden Malthus, Freud ve Darvin’i okumaya başlamış olmalılar.