Daha dün Avrupa Parlamentosu’nda Salih Müslim’i alkışlayanlara sormak gerek, mutlu musunuz?.. Yediğiniz halttan memnun musunuz?..
Salih, PKK’nın bir kolunun başındaki adam.. Silah verdiğiniz, mermi verdiğiniz, tetikçiniz yani.. İstanbul’da katliam yapan teröristlerle aynı merkezden yönetiliyorlar.. Hedefleri de, yöntemleri de aynı.. Sizi tanıdık artık, eğer size hizmet ediyorlarsa, teröre terör, teröriste terörist demiyorsunuz, diyemiyorsunuz.. Bir kere daha suçüstü oldunuz..
Avrupa’dan gelen kınama mesajları HDP’ninkine ne kadar benziyor..
Müslim’i davet eden, parlamentoda onu alkışlayanları tanımak istiyoruz. Gelsinler konuşalım. Gidelim tartışalım. Hangi akla hizmet ediyor bu adamlar..
Besledikleri kargalar, gün gelecek kendi gözlerine saldıracaklar.. Yardım ettikleri zalimlerin tutuşturduğu ateş, gün gelecek kendilerini de yakacak..
Dün yazmıştım: Saldırgan da belli, hedef de.. Hedefte Türkiye var. Biz varız. Saldırgan değil, yani kukla değil, kuklacı önemli. Onu tanıyoruz artık.. Aynı ihanet çetesi tetikçilerinden birine veriyor bu görevi.. FETÖ’yü, Fehriye Erdal’ı koruyanlar, kaçak FETÖ’cüleri, PKK’lıları himaye eden kimse, bu saldırının arkasında onlar var.. Darbeye “darbe”, darbeciye “darbeci” diyemeyenler onlar! Savaşların, darbelerin ve terörün arkasında da aynı kirli el var!
Bu ülkede ne zaman işler yoluna girmeye başlasa bir el düğmeye basıyor. Taşları toprağa bağlayıp, köpekleri sokağa salıyorlar. İçeriden saldıranlar, dışarıdakilerin işbirlikçisi, köpeği.. Bu işin içi-dışı yok.. Medyası, mafyası, sermayesi, siyasetçisi, bürokratı, STK’sı, finans kuruluşu, borsa spekülatörü, döviz manipülatörü hepsi aynı merkezden yönetiliyor.