Evet, ABD Suriye’deki bir askeri üssü vurdu. Bu saldırı, kimyasal silahlarla sivil halka yönelik saldırıyı gerçekleştiren askeri üsse, Şayrat üssüne yapılmıştı. Saldırı ABD’nin Akdeniz’deki donanmasından Tomahawk füzesiyle yapılmıştı. Üste 6 can kaybı var, altyapıda ise ciddi hasar oluştu. 9 Suriye uçağı isabet aldı. ABD saldırı öncesi Rusya’yı bilgilendirdi. Rusya BMGK’yi toplantıya çağırdı.
Suriye ilk kez kimyasal silah kullanmıyor. Bugüne kadar defalarca yasaklanmış silahları kullanmakta tereddüt etmedi. Bu konu Esad için “vaka-i adiyeden” bir olaydı. Kimyasal silahların sıkı bir denetim altında olduğunu sanmıyorum. Esed’in doğrudan bilgisi de olmayabilir..
Şu soruyu da sormamız gerek: Kimyasal silahları Esed kendi mi üretiyor. Birileri bu silahı ona veriyorsa o ülke kim. Niçin ve hangi yoldan bu silah veriliyor.. Sakın birileri “Tavşana kaç, tazıya tut” demesin.
Esed’in adamları arasında olmayan yok ki. Rusya da var, İran da, FETÖ de vardır. PKK da vardır. ABD, İngiltere ve Fransız istihbaratlarının dışında olduğunu sanmıyorum.
DAEŞ gibi Esed’in de kullanım süreci dolmuştu. ABD’nin de ben buradayım demesi gerekiyordu. Beklenen oldu..
Suriye’de gerçekte ne oluyor? Türkiye El Bab’a girdi. “Fırat kalkanı” bitti. Türkiye artık savunmada kalmayacak, “Kalkan”ı bırakıp, eline “Kılıç”ı alacaktı. “Fırat kılıcı” bunu ifade ediyordu.. Belki Türkiye’nin ve ÖSO’nun rotası neresi olacaktı? İki yol gözüküyordu: Türkiye Rakka’ya yönelecekti, ya da Membiç’e.