Birtakım istihraçlara göre “Görünen o ki, bu gidişatın sonunda bilad-ı İslam’da irtidat ve tereddi, bilad-ı küfr’de ihtida ve inkişaf vuku bulacak.” Bu durum kıyamet alameti olarak “Güne’in batıdan doğması” olarak tesmiye edilir. Bunun mecaz olduğu, İslam güneşinin batıdan doğması şeklinde izah edilir.
Sonuçta “Doğu da batı da Allah’ındır”. İslam da Türklerin, Arapların, Farisilerin, Afrikalıların, Asyalıların dini değil “Allah’ın dini”dir. Bugüne kadar bazı halkların İslam’a üstün hizmetlerinin olması, onların bu dinin sahipleri oldukları anlamına gelmez. Onlar Allah’ın ipini bırakacak olurlarsa, Allah da onların ipini bırakır. “Allah’ın adı anıldığında kalpleri titreyenler” dünyanın neresinde doğdular ya da yaşıyorlar, ya da anne babaları kim, derilerinin rengi ya da cinsiyetleri ne, hiçbir değeri yoktur. Şu Suudi hanedanının haline bakın, ya da BAE emirliğinde yaşananlara, Mısır’da yaşananlara bakın. Bizdeki birilerinin haline bakın. O kibir abidesi (!), saltanat sahipleri karşısında ilim, hikmet ve tevazu sahibi, “suratı...