Allah dilerse CHP ve Kılıçdaroğlu’lar eliyle dahi davamıza hizmet ettirebilir. Biz kalplerinde fitne-fücur, haset olan müfsit birtakım insanlar FETÖ ve benzerlerinin davasına hizmet ediyorsa, işte öyle. Bir de “hak şerleri hayreyler” diyoruz ya, işte öyle. “Tuzak kuranlar” tuzak kurmaya devam etsinler.. Hep söylediğim gibi “Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir..”
Almışlar aralarına İlgezdi’leri, telefoncu vekil Elif Doğan Türkmen’i “Adalet” arayışına çıkmış, “İstiklal Mahkemesi”nin 3 Ali’lerinin torunları.. İstiklal Mahkemeleri “LAİKÇİLERİN ENGİZİSYONU” olarak da bilinir.
Tandoğan’dan başlatsalardı bu yürüyüşü şık olurdu.
15 Temmuz’a giderken CHP’nin şahsında süreci tartışmak oldukça anlamlı olacak.. Kılıçdaroğlu kendini ve partisini kurtarmak isterken, keskin sirke politikası ile davasına zarar verecek. AK Partisi Kılıçdaroğlu’na bu anlamda “Üstün Hizmet Ödülü” vermeli.
Halk Tv’de canlı yayında yeni çifte Alabora hadisesi yaşandı. Ne diyordu Mehmet Ali Alabora [email protected]: Meselesadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı” CHP’li iki vekil konuşuyor, “bu işi sonuna kadar götürürsek iyi olacak”, amaçları iktidarı köşeye sıkıştırmak için kriz çıkartmak. İşmardan da anlamıyorlar. Meselenin “Adalet” olduğuna kendileri de inanmıyorlar. Kılıçdaroğlu’nun sureti haktan gözükmeye çalışmasının bir anlamı yok. Her şey çok açık ve net. Zaten bırakın milleti, CHP’liler bile göründüğü kadarı ile çakma Gandi’nin peşinde, neye hizmet ettiği belli olmayan bu oyuna alet olmak istemiyorlar. Sermaye de öyle. Malum Media daha ihtiyatlı davranıyor. Karşı mediada ise Kılıçdaroğlu alay konusu oldu. Kılıçdaroğlu her gün bir gaf’la, her gün bir çam devirerek yoluna devam edecek. Millet de bunlara bakıp bir kez daha düşünecek.
Topbaş’ın damadı ile ilgili tepkisi de ilginçti. Serbest bırakılınca da karşı çıktı, tekrar gözaltına alınınca da.. Günübirlik, tutarsız, çelişkili, AK Parti’nin her söylediğini tersini söylemeyi marifet bilen bir adamdan söz ediyoruz. FETÖ ne derse onu tekrar ediyor. Bir zaman da Ergenekon’un avukatlığına soyunmuştu.. Sonra gitti, Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP’li bir adaya destek oldu.. Kim akıl veriyorsa. Aslında sinir bozuculuğu yanında eğlenceli bir adam.
Gezi’nin devamı gibi bir şey düşünüyorlar ama, kendilerine göre bazı tedbirler de almışlar. Başörtülüler, sakallılar önde. LBGT’liler, kırmızı fularlı kız ya da kırmızılı kadınlar, Marksistler, Anarşistler pek önde gözükmüyorlar. Ramazan Ramazan bunun ters tepeceğini hesaplamış olmalılar..
Merak ediyorum, Kadir gecesi ve Bayram namazında ne yapacaklar.. Tamam, Kadir gecesi Behçet Kemal Çağlar’ın Mustafa Kemal için yazdığı alternatif mevlidi okutsunlar. Bayram namazı hutbesinde de Türkçe ezan, Türk’ün yeni Amentüsü ve hani Mustafa Kemal’in yazdırdığı “Türkçe Kur’an” var ya, ondan ayetler okutabilirler. Hepsi de benim “Bir Başka Açıdan Kemalizm” kitabında var..
Ramazan’ın son Cuma’sı Arefe. O gün meydanda bir kadın imam bulsunlar, o kıldırsın Cuma’yı! (Tevbe tevbe) Buna cevaz verecek FETÖ’cü bir imam bulurlar herhalde. Berlin’de FETÖ’cülerin dinlerarası diyalog platformu Saint Johannes kilisesi aynı zamanda cami olarak kullanılıyor. Başı açık bir kadın ezan okuyup, hutbe okuyor. FETÖ’nün Berlin imamı Ercan Karakoyun da orada, feminist Seylan Ateş de. Kılıçdaroğlu onlarla temas kurup, davet ederse Cuma’ya kadar onlar da yürüyüşe katılır, çağdaş bir Cuma kılarlar.