Aslında siz bunu Cemaat, “The Cemaat”e karşı şeklinde de okuyabilirsiniz. “Bu ne demek” derseniz, açıklayayım. Hani bir AK Parti ve bir de AK Parti içinde AKP’liler var ya, işte böyle bir şey.
“Cemaat” derken, bir sürü cemaatten söz etmek mümkün. Ya da paralel yapı için bu sıfatı kullanmak da mümkün. Halk dini topluluklar için hep bu “cemaat” tanımını kullanıyor ama, bana kalırsa, işin aslı ve doğrusu, Müslümanlar tek bir ümmet, tek bir millet, tek bir cemaattir. Yok ille de teknik anlamda cemaatten söz edecek olursanız, 3 kişi bir araya gelince bir cemaat oluşturur.
Bu arada şunun da altını çizelim, her cemaat denen grubun içinde belli bir “The Cemaat” oluştu. Aynı şekilde servetle, güçle tanışan cemaat grubları içinde “derin yapılar” oluşmaya başladı. Tabii bunu kendileri bir türlü kabul etmek istemeseler de bu böyle.. Bu da sürpriz değil aslında. Bu yazımda “Cemaat” ve “The Cemat”den kastım, paralel yapının yeşil kabuğu ile, mor kriptoları..
Cemaat içinde derin bir hesaplaşma ve ayrışmanın eşiğindeyiz.. Zaten 2016’dan itibaren gelecek günler geçen günleri aratacak onlar için. İtiraflar ve ele geçen bilgi, belge ve tanıklar, diğer ülkelerdeki gelişmeler ışığında birçok gerçek ortaya çıkacak. Artık “diyalog” ve “hoşgörü”den söz eden yok. Dini argümanlar da terk edildi. Esoterik yorumlar ve Kehanetlerin de içinin boş olduğu görüldü. “Hoca efendi”, “kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede” pozisyonuna düştü. Artık ABD’de rahat değil.. Hatta Kanada’ya gittiği söyleniyor. Kendi içlerinde ciddi bir çatışma yaşıyorlar..