Artık göçmen fahişelerimiz de var, travestilerimiz de. Bir bu eksikti.
Hadi bakalım, göçmen GENDER’lerinizi ne yapacaksınız görelim. Ukrayna’dan Rusya’dan, Gürcistan’dan gelenler Antalya’da turizm sektöründe, eğlence sektöründe tepe tepe kullanılıyor. Allah belanızı verecek, onların namuslarını pazarlayarak elde edilen paralar kimseye saadet sağlamayacak. Türkiye’yi bu şekilde Katmandu’ya, Asya’nın seks kölelerinin fuhuş pazarına döndüremezsiniz!
İyi, satılan Yunan adalarından birini alın, çıplaklar kampına döndürün de, Türkiye’den işadamları Yunan adası Mikenos’a gitmesinler. Yerli ve milli bir çıplaklar kampımız olsun. Sahi kadın erkek ayırımı kalmadığına göre, GENDER kerhanesi kadın ve erkeklere, diğer cinslerle yani BU FAHİŞE VE TÜREVLERİNE ortak hizmet mi verecek! Bunlar artık ülkelerinde kadın-erkek helalarını bile ayırmıyorlar. Batıda pişiyorsa, bize de düşüyor sonuçta. Birileri yarın fiilen bu işi başlatabilir, sahi, o zaman ne yapacaksınız.
Bizimkiler İstanbul Sözleşmesi kapsamında “akademik” olarak “Kadın ve Mekan”ı tartışıyorlar.
Hangi kadın!? Artık anne-baba, kız-oğlan, hala, teyze, kaynana yok.. Elti-baldız yok. Cinsiyet dediğiniz şey toplumsal anlamda akışkan ve değişken.
Seküler dünyada kadını tartışıyor herkes de, kadınlık ara bir istasyon artık.