Toplumsal cinsiyet” tartışması, iki kelimeden ibaret her hangi bir kavram değil.
“Toplum” ve “cinsiyet” tek tek meşru ve masum kavramlar olmakla birlikte telaffuzu “CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve Lanzarotte” çerçevesinde farklı ve yeni bir anlam kazanmaktadır.
Burada “varoluş” ve “yaratılış” kavramlarında olduğu iki farklı birbirine zıt anlamlar söz konusudur.
Düz, basit, kelimelerin sözlük anlamlarından yola çıkarak, “Toplumun farklı cinslere yüklediği roller” üzerinden bir okuma yapılarak, bunların eşitliği temelinde değildir, ilişkilerin temel dayanağının adalet olması gerektiği tezi” masum ve kabul edilebilir gibi görünen bir yaklaşım olsa da, burada belli çevrelerin anladığı, yasa, yönetmelik gibi mevzuat, tatbikat ve uluslararası sözleşmede kasdedilen “biyolojik cinsiyetin resetlenerek sonlandırılması” temelinde bir anlayıştır. Bu fıtrata meydan okuyan Şeytani, din dışı bir anlayıştır.
Zaten bu akım aynı zamanda bu dinin de ve dayandığı “Allah ve ahiret günü inancını” da tedavülden kaldırma iddiasındadır.
“Meta Verse”, “öteki dünya/ahiret” yerine ikame edilmeye çalışılan bir kavramdır. Bunun sonucu Şeytani bir anlayışla “Yeryüzünde bir cennet” vaad ediyorlar.