Kedi aç kalır, yavrusunu yemeye karar verirse, onu fareye benzetirmiş.
Bunun felsefesini, bilimini, sanatını yapabilirsiniz.
Toplum mühendisliği böyle bir şey.
Bağdat’a yani İncil’deki ifadesi ile “bu fahişe şehre” girmek için ikiz kuleleri vurmadılar mı?
Saddam’ın elinde kimyasal silahlar var demek için Halepçe katliamı yapılmadı mı?
Peki o kimyasalları kim nereden ve niçin getirdi ve nasıl Saddam’ın adamlarına verildi!!
Bugünkü İncil’de Vahiy 17’de denir ki, “Ve kendi ellerinde 7 tas olan 7 melekten biri geldi ve benimle söyleşip dedi: Buraya gel, çok sular üzerinde oturan büyük fahişenin hükmünü sana göstereceğim: ve alnı üzerine bir isim yazılmıştır: SIR, BÜYÜK BABİL, DÜNYANIN FAHİŞELERİNİN VE ÇİRKİNLİKLERİNİN ANASI. Ve bana diyor: Fahişenin üzerinde oturduğunu gördüğün sular, kavimler ve cemiyetler ve milletler ve dillerdir.” Bugün en sulak ülkeler olarak bazı adalar, İskandinav ülkeleri, Amerika, Kanada, Japonya, Filipinler ve ASEAN bölgesi gelir akla. (Yeşaya 17)’de denir ki, “Ve yetmiş yıl bitince vaki olacak ki, (…) yeryüzündeki bütün dünya kırallıkları ile fahişelik edecek”. “RABBİN ağzı söyledi. Sadık şehir nasıl fahişe oldu! o şehir ki, hakla dolu idi! onda adalet yer tutmuştu, şimdi ise adam öldürenlerle dolu. Gümüşün cüruf oldu, şarabına su katılmış. Reislerin âsi, hırsız da ortakları; her biri rüşvet seviyor ve hediyeler peşinde gidiyor; öksüzün hakkını vermiyorlar ve dul kadının davası onların önüne gelmiyor. Bundan dolayıdır ki, Rab, orduların RABBİ, İsrailin Kadîri, diyor: Oh, hasımlarımdan rahat bulacağım ve düşmanlarımdan öç alacağım” (Yeşeya 20-24)
Seks artık en büyük sektörlerden biridir.
LGBTQI, Pedofili, eğlence, turizm, kumar, alkol ve uyuşturucu bu alemde iç içedir. Fuhuş dünden bugüne mega şehirlerin, özellikle de hızlı ve plansız büyüyen, geri kalmış ya da gelişmiş şehir ekonomilerinin önemli bir sektörü haline geldi.