Yok canım, “Vefa Bozacısı”ndan söz etmeyeceğim. “Bozanın helal mi, haram mı olduğu” gibi derin bir konu da değil konum. Semt olarak Vefa’dan da söz edecek değilim. Vefa’nın batı yakası “Direklerarası” idi. “Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...” Fatih’te zikir halkaları, Direklerarasında tango.
Sahi şimdilerde “Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?” Sizi biliyor musunuz. “Vijdan” fahişe olmuş diyorlar. Şair öyle diyor: “Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!” Artık eski dilde Fuhşiyat, “yeni normal” dönemde din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetinden bağımsız “Gender” diye tanımlanan “Birey”ler(!) için özgürlük ve pozitif ayrımcılık sözkonusu. Bizim için utanç ve edep, haya konusu olan bir şey onlar için onur vesilesi.
NFK, “Muhasebe” şiirinde şöyle der: