Sahi, ABD’deki Zarrap iddianamesi, Türkiye’deki 17/25 davasının iddiasının kopyası mı ya da Türkiye’deki davanın iddianamesi zaten ABD’de hazırlanıp burada Türkçe’ye tercüme edilip mahkemeye mi sunuldu.
İnsaf be kardeşim, birbirinin ancak bu kadar birbirine benzer.
Türkiye’de sonuçlandıramadıkları davayı şimdi ABD’de Zarrap üzerinden açmaya çalışıyorlar.
Bakın, Zarrap da, Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı da daha önce defalarca ABD’ye gelip gitmişler. Bunları gitmeye kim ikna etti? Gidip-gelmeleri sağlanmış ki, 17/25’de doğrudan ve dolaylı olarak adı geçen kişiler de “bir şey olmuyor” diye ABD’ye gideceklerdi. Güya lobi yapacaklardı. Beklenen isimlerin bir şekilde ABD’ye gelmeleri sağlanacak ve bu kişilerin bir şekilde ABD’de bulundukları bir gün düğmeye basılacak ve hepsi tutuklanacaktı. Hatta başka isimler de var. Bazı siyasiler, bürokratlar, işadamları, gazeteciler, STK temsilcileri. Asıl hedefler Erdoğan ve yakın çevresi ile bazı STK’lar, şirketler.. Daha doğrusu Türkiye!
Bu dava da ABD’de başlayacak ama burada bitmeyecekti. Bu dava, oradan Uluslararası Ceza Mahkemesi, yani Lahey’e gönderilecekti.
Birileri Erdoğan’ı Noriaga’ya benzetmesi bundan. Miloseviç’e benzetmek istiyorlardı. Terör, kara para, yolsuzluk, ne kadar tanık, belge üretebilirlerse o kadar suçlama yapacaklardı. Fabrikasyon suç, suçlu, tanık, bilgi, belge üretmede bunların üzerinde birini bulmak zor. Daha yakın zamanda Ergenekon, Balyoz davasında neler yaptıklarını biliyoruz. 2015’de Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir için de benzer bir şeyler yapmamışlar mı idi!