Reklam ajanslarının “imajinasyon” ve “kavramsallaştırma” dedikleri konularda çok zayıfız.. Ya tercüme ediyoruz bazı kavramları ya da kulağa hoş gelen ama içi boş kavramlara dönüştürüyoruz. Bazan tercüme de etmeden okunuşuna göre yazarak, ithal kavramlarla kendi dünyamızı açıklamaya çalışıyoruz. Mesela “Ahlak” demek yerine “Etik-Moral” demeyi tercih ediyoruz. “Adab” demek yerine “Deontoloji” diyoruz. “Taharet” demiyoruz da “Hijyen” diyoruz. Mesela Korona’ya karşı “Kolonya” teklif ederiz de, “Kekik Suyu” teklif etmeyiz. Eğitimle beynimiz tıraşlandığı için çoğumuz başka türlü düşünemiyoruz.