Medeniyetin “Mim”in kaldırın, geriye kalan neyse “Yunan Medeniyeti dedikleri de öyle bir şeydir işte.
Hristiyanlık diye bir ilahi dinin olmadığını söyledim, birileri aklınca dalga geçti.. Hristiyanlık denilen “religio”nun doğuşu Hz. İsa’dan 50 yıl sonra.
İslam inanışına göre, her Peygambere gelen ayrı bir din yok. Bir tek din var, o da “Allah’ın dini”dir. Onun peygamberleri ve kitapları vardır.. Hz. İsa’ya gelen kitabın adı “İncil”di. O da bugünkü halini, Hz. İsa’dan 3 asır sonra İznik’te aldı.
Yunan da öyle. Yunan diye bir millet, bir medeniyet yok. “İon halkları var”. O halkların yaşadığı coğrafyaya “İonia” deniyor. “İonia” ise Girit ve Mora’dan ibaret. “İonia halkları” arasında göreceli olarak baskın olan halk Grekler. Grek dedikleri Likyalı denizciler. Grekçe dedikleri de Likya dili olan Likca’nın avamicesi.
Batı kendine bir kök uydurması gerekiyordu, ona “Judeo-Grek” dediler.. Judeo’ya Mısır’ı da dahil ettiler..
Yunan milleti diye Helen, Rum, Trek, Grek, Mekadon ne buldularsa hepsini dahil ettiler..
Aslında “İonia” Roma, Kartaca, Mısır, Mezopotamya üzerinden İran, Hindiçin, Ege üzerinden, Karadeniz bağlantılı olarak Balkanlar, Kafkaslar, Trekler, Mekadonlar, Moğollar, Ruslar bütün bu halkların, mal, para, bilgi insan aktarma, değişim, bağlantı noktası Kuzey Doğu Akdeniz’in Adriyatik’le Ege denizi arasındaki Girit ve Mora havzası idi.