Ecevit öyle diyordu: Rakıyı içince anlarsın Yunan’la kardeş olduğunu..
Yok canım! Rakıyı içip aklı başından gidip ön yargılarından kurtulunca o da bizim gibi yiyip, içip, eğleniyor demeye getiriyor..
Ben bir başka açıdan bakmak istiyorum konuya.. Önce biz insanız. Biz asırlarca bir ve beraber yaşadık, tek devlettik yani.
Bu arada Yunan diye bir “millet” yok.. Yunan kelimesi İon denizi çevresinde yaşıyan halkları ifade etmektedir ve coğrafya olarak da sadece Moro ve Girit’i kapsar.. Ne Yunan diye bir halk, ne de bir medeniyet var anlayacağınız. Güya, Helenler, Trekler, Grekler, Makedonlar ve Rumlar tek bir millet.. Hikaye! Orada yaşayan Greklerden söz edebiliriz. Greklerin özgün bir dili yok. Grekçe denilen dil, bir Anadolu uygarlıklarına ait dil olan Likca’nın avamicesidir. Muhtemelen denizciler tarafından o bölgeye taşındı.
Bakın Rum diyince bugün anlaşılan da çok farklı. Kur’an-ı Kerim’de Rum suresi diye bir sure var. Anadolu arzı Rumdur. Rumelidir. Biladı Rumdur burası. Mevlana’nın bir adı da Rumi’dir.. Anadolu coğrafyasında yaşayan herkes Rumdur. Müslümanı da, gayrimüslimi de, Türk’ü, Arab’ı, Kürd’ü, Rum dedikleriniz, Ermeni dedikleriniz hepsi Rumdur.. Bugün Rum dediklerinizin dörtte üçü Müslüman olmuş bir halktır.