Kendimi bildim bileli Nisan ayları Türkiye için, “ABD Başkanı ‘Ermeni Soykırımı’ diyecek mi?” sancılı bekleyişleri ile geçiyor.
1920’den beri Amerikan yönetiminin gündemine giren 1915 olaylarının yıl dönümü olan 24 Nisan yaklaşırken ABD başkanlarının yaşananlar için ne diyecekleri merak, dikkat ve telaş konusudur. Geçmiş yıllarda kimi zaman yapılan açıklamalar sonrası, ”Soykırım demediler” diye hükümetlerin derin “oh” çektiklerini hatırlıyorum.
Daha 18 yıl önce Başkan Clinton, “Büyük felaket” dediğinde, Clinton “soykırım” demedi diye neredeyse Clinton Hz’leri diyenlerimiz bile olacaktı.
1915'te yaşananlar 1920’den itibaren ABD’nin en üst makamı tarafından farklı telaffuzlarla dile getirilmektedir. “Büyük Ermenistan” için Doğu illerimizi Ermeni topraklarına katmak isteyen ABD Başkanı Woodraw Wilson, Kongre'den Ermenistan'ı manda yönetimine alınmasını talep etmişti. “Jenoside/Soykırım” ifadesinin henüz kullanılmadığı dönemde Başkan Wilson yaptığı konuşmada, "ABD halkının Ermenistan'da mevcut olan güvensizlik, açlık ve sefaletin yarattığı acı verici şartlardan derin şekilde etkilendiğini" belirtmişti.
Ermeni diasporası ABD’de güçlendikçe konu daha kalın harflerle dile getirilmeye başlandı. Bunun neticesinde 1978 yılında Jimmy Carter’ın, "1916 yılına kadar olan süreçte bütün Ermeni halkını ortadan kaldırmak için organize bir çaba" olarak ifade ettiği olaylar için sonraki başkanlar da farklı yaklaşım sergilemediler. Ama J. Carter’in halefi olan Ronald Reagan istisna. Çünkü Reagan “Holokost Anma Günü” münasebetiyle yaptığı açıklamada, “Ermeni soykırımı ve sonrasında gelen Kamboçyalı soykırımı gibi Holokost'tan alınan dersler asla unutulmamalıdır" demiş idi.
Sonraki başkanlardan Baba Bush 1915 olayları için, “1915-1923 arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun yöneticilerinin elinde yaşanan korkunç katliamlar" derken, Oğul W. Bush da yaşananlara “Korkunç trajedi” demişti.