Osmanlı Devleti’nin Sultan Abdülhamid Han döneminde yakaladığı yeniden diriliş; yönetim ve dünya ile ilgili bilgileri ders kitaplarından ve edebiyat dergilerinden ibaret olan Jön Türkler’in pervasızlıkları yüzünden gerçekleşmedi.
Sultan Abdulhamid Han’ı sevmese de Alman askeri uzman Comlar von der Goltz’un ifade ettiği gibi, “Osmanlı ancak ve ancak Sultan Abdulhamid’in güçlü liderliği ile dirilişini tamamlayabilirdi.” Ne var ki bizimkiler Alman Goltz’un gördüğünü göremeyecek kadar basiretsiz idiler. İttihad ve Terakki Avrupa’dan ve Sultan’ın yanından ayrılmaması gereken kimi şahsiyetlerden aldığı destekle İslam dünyasının etrafında kenetlenebilecek yegâne lider olan Abdulhamid Han’ı tahttan indirdiler, sonra Balkan faciasını yaşattılar, ardından da Birinci Dünya Savaşı ve çöküş.
Aslında Jön Türkler Sultan Abdülhamid Han hakkında basiretsiz sayılmazlardı. Zira onlar da Sultan’ın popülaritesinin her gün daha da arttığını görüyorlardı. Milletin gönlünde gittikçe artan Abdulhamid Han sevgisi ve milletin ona duyduğu güven Jön Türkleri çıldırtmaya yetmişti. Bu yüzden 1909’da onu oldu-bitti ile tahttan uzaklaştırdılar.