Türkiye’de köşe yazarı olmak kadar zor iş olduğunu
sanmıyorum.
Hayır, eleştiri, yazma özgürlüğü, konu bulma sıkıntısından değil,
yazmanız gereken konuların bolluğundan, bu konular arasında bir
tercih yapmanız gerektiğinde yaşadığınız sıkıntıdan dolayı zor
iş.
Geçen hafta sonu İstanbul Fetih Mitingine davetliydim, gittim, tek
kelime ile muhteşemdi. 2 milyon insanın tek ağızdan "İŞTE ORDU,
İŞTE KOMUTAN" diye haykırdığını mı yazsam diye düşündüm. Sonra
nasıl olsa bu konuyu yazan çok olur deyip vazgeçtim.
Pazar günü İHH öncülüğünde ÖZGÜR KUDÜS
YÜRÜYÜŞÜ vardı, çok değerli ve anlamlı olan bu
yürüyüşü yazabilirim diye düşündüm.
Sonra yine Pazar günü Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu
Diyarbakır’daydı. Hem bizlerle özel görüşüp çok çarpıcı
açıklamalarda bulundu hem de miting alanında tarihi bir konuşma
yaptı. Bu konuşmalarından rahatlıkla 4-5 yazı konusu çıkabilir diye
düşünüyordum ki.
Ki,
Akşam geç saatlerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan
TRTHaber’e konuk oldu. Pür dikkat dinledim. İnanın abartısız
söylüyorum, bu konuşmadan da en az 5 yazı çıkabilirdi.
Kara kara düşünürkene (Çorum yöresi “kene”yi çok kullanır, ben de
bunu sevdim) Kılıçdaroğlu’nun siyaseten bitebileceği sözlerini
Saadet Parti Genel Başkanının da İstanbul Mitinginde konuştuğuna
dair haber geldi.
Hatırlıyorsunuz, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı Sarayının
eşyaları için absürd rakamlar söylemiş ve işi lavabo ile klozete
kadar vardırmıştı. Akşam sosyal medyada “KK klozetlik şey(ler)
peşinde” mealinde cümleler havada uçuştu.