Tarih miladi 571 yılını gösterirken Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah vefat etmiş ve geriye hamile olan eşini bırakmıştı. Abdullah’ın vefatından kısa bir süre sonra eşi Âmine Hatun bir erkek çocuk dünyaya getirmiş ve adını Muhammed ibn-u Abdullah koymuştu.
O günlerde, yıllarda hiçbir çocuk dünyaya gelen küçük Muhammed’in yerinde olmak istemezdi. Neden istesin ki?Karanlık çağın en koyu döneminin yaşandığı bir bölgede babasız olmak, babasız kalmak o kadar kolay mı?Hiç kimse yetim olmayı istenmezken aşiretlerin “sahibine göre” muamelelere tabi tuttuğu bir toplumda yetim olmak hiç arzu edilir mi?
Muhammed sadece babasız mı kalmıştı?
“Kimsesi yoksa ezilmeli”anlayışının hâkim olduğu memlekette bir de annesiz kalmak bir çocuk için dayanılır gibi değildi.Zorda kaldığında, haksızlığa uğradığında eteğinden tutacak, kucağına sığınacak yegâne varlık olan anneden de mahrum kalmak… Muhammed hem yetim ve hem öksüz.