Kılıçdaroğlu neredeyse göbek atıyordu, “Türkiye yalnız kalmış da, kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek istetmiyormuş da, Türkiye ne hallere düşmüşmüş!”
Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu için Vaşington ziyareti öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kameralara bunları anlatıyordu.
Aslında bu bir tespit, bir tedirginlik, bir şüphe değil, düpedüz bir temenni idi. Yani, ah, devlet olarak bir yalnız kalsaydık da Erdoğan’ı bunun üzerinden zor duruma düşürseydik temennisi.
Ne oldu peki?
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ABD başkentinde dünyanın önde gelen ülkelerin liderleri ile günde üç, dört görüşme yaptı. Üstelik bu görüşmeler için talep büyük bir kısmı ile muhataplardan geldi.
Kılıçdaroğlu’nun anlamadığı, anladıysa kabullenemediği gerçek, Türkiye’nin yeniden bölgesinin dışına taşan gücüdür. Ülkelerin değişmez potansiyellerinin yarattığı etkinin Türkiye’ye tekabülü konusunda CHP genel başkanının bilgi fukarası olduğunu öğrenmek bizi sevindirmez. CHP’nin Atlantikçi diplomatlarına rağmen hakikatin bu olduğunu kabul etmez isek devletlerarası ilişkilerde Türkiye’nin tarihine ve milletine layık olması mümkün olmayacaktır.